Cerrahi Tedavi Yöntemleri

1869
1.Koroner By-pass Ameliyatı
Kalbi besleyen damarlardaki daralmanın tedavisi amacı ile, kalpten çıkan ana atardamar (aort) ve kalbin kendi damarlarındaki (koroner arterler) daralmanın ilerisine uzanan damar köprüleri oluşturma işlemine ‘koroner by-pass ameliyatı ‘ adı verilir. Bu operasyon çoğunlukla bir açık kalp ameliyatı gerektirir; yani insan kalbi ve akciğerleri tamamen durdurularak kalbin üzerinde daha rahat çalışma olanağı sağlanır ve bu esnada beyin ve diğer organların kan ve oksijen ihtiyacı vücut dışında bulunan bir yapay ‘kalp-akciğer’ makinesi sayesinde karşılanır.
By-pass ameliyatında kullanılan damarlar, bacak toplardamarı (safen ven), göğüs ön duvarını besleyen atardamar (internal Mamarian Arter, IMA) veya kol atardamarı (radyal arter) olabilir. Bunların seçimi hastadan hastaya değişkenlik gösterir. Genelde atardamarların (IMA ve radyal arter) uzun dönemde açık kalma şansı toplardamarlara (safen ven) oranla daha yüksektir.
Bazı hastalarda by-pass ameliyatı kalp durdurulmadan da yapılabilir.(çalışan kalpte By-pass ameliyatı). Bu işlemin amacı hastaya yapılan göğüs kafesi kesisinin daha kısa olması, ameliyat süresinin daha az olması ve yapay kalp-akciğer makinesine ihtiyaç duyulmamasıdır.
2.Kalp Kapağı Ameliyatı
Kalp içinde bulunan ve kanın kalp içindeki akış yönünü belirlemede görev alan kapaklar, toplam 4 tanedir. Zamanla ve çeşitli sebeplerden dolayı (doğuştan kalp romatizması, kireçlenme veya kapak iltihabı) görevini yapamaz hale gelir. Kapaklarda daralmalar veya yetersizlikler ortaya çıkar. En sıklıkla ‘arıza gösteren’ kapaklar, Aort ve Mitral kapak adı verilen kapaklardır. Bu durumda bozulmuş olan kapaklar çıkarılır ve yerine ‘yapay kalp kapağı’ takılır. Bu işlem de, by-pass ameliyatında olduğu gibi bir açık kalp ameliyatı gerektirir.
Yapay kapak olarak mekanik kapak veya biyolojik kapak seçenekleri mevcuttur. Mekanik kapaklar çok daha dayanıklıdır, ancak ömür boyu kan sulandırıcı ilaç (Coumadin) kulanımı gerektirir. Biyolojik kapaklar ise daha kısa ömürlüdür ancak kansulandırıcı ilaç (Coumadin) kullanımı gerektirmez. Bazı özel durumlarda ‘arızalı kapak’ değiştirmek yerine kapak tamir edilmeye çalışılır. Bazen bu tamir oldukça zor bir teknik gerektirebilir, ancak kalbin kasılma performansı açısından ve ‘Coumadin’ gerektirmediğinden dolayı yapay kapaklara göre daha fazla tercih edilir.
3.Aort ve Diğer Arter (Atardamar) Ameliyatları
Kalpten çıkan en büyük damar olan aortun, uzun süreli yüksek basınca maruz kalması sonucu iç cidarından başlayarak yırtılması olayına ‘aort diseksiyonu’ adı verilir. Son derece acil bir durumdur ve hayati tehlike söz konusudur. Aort damarındaki yırtılmanın yerine göre, klinik seyir farklılıklar gösterebilir. Hastanın, hemen teşhis konulup, saatler içerisinde ameliyata alınması gerekebilir ve yırtılmış olan aort kısmı, yapay damar ile değiştirilerek tamir edilir.
Aortun bazı bölgelerinde doğuştan veya sonradan olan sebeplerle yerel ‘balonlaşma (anevrizma)’ olabilir. Bu anevrizma çapı 5,5 – 6 cm’e ulaştığında ‘patlama’ riski oldukça yüksektir. Bu nedenle damarın bu bölgesinin çıkartılıp yerine yapay damar konulması gerekir.
Eğer anevrizma göğüs kafesi içinde ise açık kalp ameliyatı ile tamir edilir. Eğer karın boşluğunda ise açık kalp ameliyatına gerek duymadan karın boşluğuna girilip, cerrahi olarak yapay damar grefti yerleştirilir.
Aortun bacakları besleyen dallarının başlangıç kısımlarında yerel daralmalar oluşabilir (yağ ve kolesterol birikimi sonucu). Bu darlıklar bacaklarda önemli derecede beslenme bozukluğu yapıyor ise bacaklara giden kan akımını artırmak amacı ile köprüleme (by-pass) ameliyatı yapılabilir.