Koroner Arter Hastalığı
Koroner Arter Hastalığı (KAH) kalp adalesini besleyen ve koroner arterler olarak adlandırılan atardamarların daralma veya tıkanması ile kan akımının kısmi ya da tam kesilmesine bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklara denir. Koroner arter hastalığı günümüzde en sık görülen ve en önemli sağlık sorunlarından biridir. Bu hastalığın en önemli özelliği ileri evrelerde hayatı tehdit edebilen miyokard enfarktüsüne (kalp krizine) yol açabilmesidir.
Koroner arter hastalığı sıklıkla 40 yaş sonrasında görülür. Erkeklerde kadınlara göre yaklaşık dört kat daha sıktır. Kadınlarda bulunan östrojen hormonu koruyucudur. Bu nedenle kadınlarda görülme sıklığı bu hormonun azaldığı menopoz sonrası dönemde artar. Erkeklerde en fazla 50-60 yaşları arasında, kadınlarda ise 60-70 yaşları arasında görülür.
Koroner Arter Hastalığı Risk Faktörleri Nelerdir?
Önlenebilir risk faktörleri; sigara, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kan yağlarının ve kötü kolesterolün yüksekliği, stres, şişmanlık ve hareketsizliktir.
Önlenemeyen risk faktörleri; erkek cinsiyet, ileri yaş ve aile hikâyesinde genç yaşlarda koroner kalp hastalıklarının olmasıdır. Bunların dışında doğumsal bozukluklar, damar büzülmesi(spasm) ve pıhtı atması(koroner emboli), atar damar yırtılması(diseksiyon), ve kalp dışındaki nedenlere bağlı düşük tansiyon ile seyreden ( kanama, sıvı kaybı, oksijensizlik ) durumlardır.
Belirtileri Nelerdir?
Uzun süre şikayet olmaksızın, sessiz seyredebilen bir hastalıktır. Göğüs ağrısı en sık belirtidir. Kalbe kan ve oksijen sevkinin azalmasına bağlıdır. Ağrının şiddeti kişiye göre değişir. Ağrı tipik veya atipik olabilir. Tipik göğüs ağrısı, göğsün orta yerinde baskı veya sıkışma tarzında, eforla veya stres ile ortaya çıkar, istirahat ile azalır.
Atipik göğüs ağrısı karında, sırtta, sol veya sağ kolda, boğaz veya çenede olabilir. Keskin ve değişken karakterde olabilir. Kadınlarda daha sık rastlanmaktadır.
Koroner kalp hastalığının diğer belirtileri nefes darlığı, sersemlik hissi, soğuk terleme ve bulantıdır. Kalp krizi (infarktüs) bazen, koroner kalp hastalığının ilk belirtisi olabilir. Koroner damarlardaki aterom plaklarının yırtılması ve bu yırtığın üstüne pıhtı oturması ile damarın tamamen tıkanması sonucu oluşur. Bu durumda göğüs ağrısı daha şiddetlidir, istirahatle geçmez, bulantı ve terleme eşlik edebilir. Derhal en yakın hastaneye başvurulması gerekmektedir.
Yapılabilecek Tetkikler Nelerdir?
Koroner kalp hastalığını tespit etmeye yarayan pek çok tetkik vardır. Kesin bir teşhise varabilmek için genellikle birden fazla tetkike ihtiyaç duyulur. Bu testlerin bazıları şunlardır:
Elektrokardiyogram (EKG)
Egzersiz testi
Ekokardiyogram (EKO)
Sintigrafi
Manyetik Rezonans (MR)
Koroner anjiografi
Çok kesitli bilgisayarlı tomografi
Koroner damarların yapısını en iyi gösteren tanı aracı koroner anjiografidir. Koroner anjiyografi bir tanı yöntemi olup bir ameliyat türü değildir. Koroner anjiyografi kalp damarları (koroner arter) içine özel bir ilaç verip, özel bir görüntüleme sistemi kullanılarak görüntülerin alınması işlemidir.
Koroner anjiyografi, anjiyografi cihazı ve eğitimli-deneyimli kardiyoloji uzmanı ile sağlık personelinin bulunduğu gelişmiş laboratuvarlarda yapılır. İşlem için hastanın uyutulmasına gerek yoktur, işlem süresince hasta uyanıktır ve konuşabilir. Koroner anjiografi işlemi sonrasında herhangi bir işlem yapılmaksızın ilaç tedavisine karar verilebilir. Uygun darlık veya tıkanıklıkları açmak için balon anjiyoplasti ve/veya stent (çelik kafes) uygulanabilir ya da koroner bypas ameliyatı önerilebilir.